Düşüncelerini bacaklarını kullandığın gibi kullan.
Yürümek istediğinde bacaklarını kullanırsın, istemediğinde ise hareket etmeden dinlenirler.
Ama bir adam düşün ki bacaklarına: “Lütfen, şimdi durun!” diyor; fakat onlar hala hareket ediyor…
İşte senin zihnin de böyle. “Dur” diyorsun ama asla durmuyor.
Ona diyorsun ki: “Şunun üzerine biraz düşün” o gidiyor başka bir şey üzerine düşünüyor.
Fakat vücudunu kıpırdatmadığında; zihin bu durumu biraz garipser.
Çünkü zihin, kendisini vücudun hareketleri ile ilişkilendirmiştir.
Onlar işbirliği içindeydiler, derin bir uyum içerisinde beraber hareket ediyorlardı ama vücut kımıldamayınca, zihin ne yapacağını, nereye gideceğini şaşırır.
Biraz gayret edersen farkına varırsın ki: “Zihnin senin kölen değil.”
Aslında şöyle demek daha uygun olur: “Sen zihninle düşünüyor değilsin, zihnin seni düşünüyor.”
Sen zihnine sahip değilsin, zihnin sana sahip. “Zihnindeki bir anlık tamamen sessizlik, meditasyonu tatman için yeterlidir.”
I will post translation soon 🙂